Felç - İnme ve Tedavisi

Felç - İnme ve Tedavisi

Beyni besleyen damarlardan birinin aniden tıkanması ya da kanamasına inme denir. Sıklıkla vücudun bir yarısında başlayan güç kaybı olarak karşılaşırız. Halk arasında “beyin felci” olarak biliniyor. İnme aniden oluşur. Halk arasında felç ile inme aynı bilinir. Aslında inme genel bir durum hali, felç ise inmenin doğurduğu sonuçtur. Dolayısıyla inme geçiren hastaların tümü felç olacak diye bir durum söz konusu değildir. İnme aşağıdaki belirtilerle kendini gösterir: 

  • Ani çift görme ve konuşma bozukluğu 
  • Bilinç bulanıklığı/anlamada güçlük 
  • Vücudun bir yanında ani güçsüzlük ve denge kaybı.( nadiren çift taraf) 
  • Baş ağrısı ve fışkırma tarzı kusma ile kendini gösterir. 

İnme geçirenlerin büyük kısmı yaşadıklarını “hayatımda yaşadığım en şiddetli baş ağrısı” diye tarif eder. Yapılan çalışmalarda inme geçirenlerin %85 inde hemipleji (tek taraflı felç), yine inme geçirenlerin %55-75 inde üst ekstremite fonksiyon kısıtlılığı geliştiği rapor edilmiştir. 

İnme asla yaşlı hastalığı değildir, her yaşta görülebilir. Son yıllarda hareketsiz yaşam, kötü beslenme ve strese bağlı olarak gençlerde görülme sayısında artış olmaktadır. Ülkemizde her yıl yaklaşık ikiyüzbin kişi inme geçiriyor. Dünyada ikinci en sık ölüm sebebidir. 

İnme iki şekilde oluşur 

1İskemik inme: Kalpten veya şah damarından pıhtı parçalarının kopup beyni besleyen herhangi bir damarı tıkamasıyla oluşur. Damarın kendisinden (ateroskleroz) kaynaklı da gelişebilir. 

İskeminin en büyük nedeni: 

  • Atriyal fibrilasyon (özellikle gençlerde) 
  • Miyokard enfarktüsü (kalp krizi) 
  • Kanda pıhtılaşma sorunu 
  • Hipertansiyon 
  • Kontrolsüz diyabet 
  • Sigara ve alkol kullanımı 
  • Obezite 
  • Hareketsiz yaşam 

2Hemorajik inme: Genellikle beyin arterlerinde hipertansiyona bağlı oluşan anevrizmanın zamanla yırtılmasıyla oluşur. Kanın beyin dokusu veya beyin zarları içine kanaması ile gelişir. “Beyin kanaması” olarak bilinmektedir. Beyin kanaması ayrıca travmatik olarakta gelişebilir. 

İnme Geçiriyorum Ne Yapmalıyım? 

İnme geçiren hasta hiç zaman kaybetmeden 112’yi aramalıdır. Gelen sağlık ekibi hemen en yakın inme merkezine götürecektir. Aksi durumda geç teşhis ve müdahaleden dolayı kalıcı hasar ihtimali artacaktır. 

Erken müdahalede neler yapılır? 

İnme geçiren hasta ilk 4-6 saat arası inme merkezine yetiştirilmelidir. Damar yolundan uygulanan özel pıhtı eriticilerle(tPA) tıkalı bölge açılabilir. 

8 saate kadar mekanik yöntem(trombektomi) özel katater ile pıhtı açıcı girişimler yapılabilir. 

Beyin kanamalarında kanamayı önlemek ve kafa içi basıncı azaltmak için cerrahi işlem gerekebilir. 

Travmaya bağlı beyin kanamalarında öncelikli amaç hastanın hayatını kurtarmak, kanamanın sebebini ortadan kaldırmaktır. 

İnmede iyileşmeyi etkileyen faktörler 

  • İskeminin veya kanamanın hangi bölgede olduğu 
  • Müdahelenin ne kadar erken yapıldığı 
  • Eşlik eden diğer nörolojik hastalıklar (epilepsi, parkinson, demans .vb. ) 
  • Yoğun bakımda kalma süresi 
  • Erken ve doğru rehabilitasyon 
  • Hastanın tedavideki istek ve katılımı 
  • Yaş, cinsiyet, obezite, diyabet ve hipertansiyon 
  • Sağ veya sol felç hali 

İNME REHABİLİTASYONU 

İnme tedavisinde rehabilitasyon tedavinin en yorucu ve en uzun kısmını kapsar. Tedavi aylar sürebildiği gibi etkilenim durumuna göre bazen yılı bulabilmektedir. Tedavinin başarılı olması için hasta yakını, hasta, ftr uzmanı ve fizyoterapist iş birliği içinde olmalı ve birbirleriyle uyumlu çalışmalıdır. İlaveten nörolog, psikolog, diyetisyen, ergoterapist rehabilitasyon ekibinin parçasıdır. Rehabilitasyon sonunda çoğu hasta eski bağımsız hayatına kavuşurken, bazı hastalarda birtakım engellilik durumu kalabilmektedir. 

– Erken müdahaleyle üç hastadan biri normal yaşamına dönebiliyor. 

İnme rehabilitasyonunda birçok teknik kullanılır. Genel olarak; 

  • Bobath 
  • Brunstrom 
  • Johnstrom 
  • Todd-Davies yöntemleri kullanılır. 

Beynin hasar görmüş doku işlevini komşu sağlam dokulara öğretme yeteneği vardır. İnme rehabilitasyonunda asıl amaç, kaybedilen yetilerin yeniden kazanılmasıdır.(nöroplastisite) 

Rehabilitasyona hasta daha yoğun bakımdayken başlamalıdır. Pasif eklem hareketleri ile kontraktür ve spastisite(istemsiz kas kasılması) gelişimi, her iki saatte bir pozisyonlama ile de bası yarası önlenmiş olur. Spastisite ve kontraktür oluşmaması için el splinti ve AFO uygulaması yapılabilir. 

Hastaya erken dönemde baş kontrolü, oturma dengesi ve yatak içi dönme çalışmaları yapılır. Kürek kemiğindeki yapışma ve ağrıları önlemek için mobilizasyonlar gereklidir. Omuz, kol, el ve bacaklar tek tek hastanın aktif katılımıyla çalıştırılır. Ayrıca bu dönemde immobilizasyona bağlı akciğer kapasitesinde azalma olabileceği için ihtiyaç halinde solunum rehabilitasyonu da yapılabilir. 

Erken dönemde omuz çıkmasına(subluksasyonu) özellikle dikkat edilmelidir. Bu dönemde omuzu tutan kaslar yeterince çalışmadığı için felçli kol sağlam tarafa göre daha düşük ve gevşek haldedir. Yanlış pozisyonlama ve omuzu bilinçsiz şekilde çekmeden dolayı omuz yerinden çıkabilir, buna bağlı olarak ağrılı omuz durumu gelişebilir. Omuz çıkmasını engellemek için özel kinesio tape bantlama tekniği sık kullanılan yöntemdir. 

Yine erken dönemde aile bilgilendirmesi muhakkak yapılmalı, patolojik refleksleri artıracak hareketlerden kaçınılmalı, yatak içi kol ve bacak pozisyonlamaları öğretilmelidir. Yapılan egzersizler mutlaka komut vererek hastanın tedaviye aktif katılımı sağlanmalıdır. 

Hasta oturma ve baş kontrolünü sağladıktan sonra artık daha ileri evre egzersizlere geçilir. Bu dönemde basitten karmaşığa sırasıyla; 

  • Desteksiz dik oturma, omuz-kol eğitimi ve ağırlık aktarma 
  • Yüzüstü yatar pozisyonda diz egzersizleri 
  • Bel kaslarını kuvvetlendirmek için köprü egzersizleri 
  • Köprü pozisyonundayken tek bacak kaldırma (ağırlık aktarma amaçlı) 
  • Otururken kalça-diz hareketleri, ayak bileğini kendine çekme 
  • Destekli ayağa kalkıp oturma 
  • Posterior shell (diz desteği) ile ayakta dik durma 
  • İzole diz hareketleri 
  • Paralel barda yardımlı çalışmalar 
  • Sırtüstü yatarken düz bacak kaldırma 
  • Yüzüstü pozisyondan emekleme hareketine geçme 
  • Yerde emekleme pozisyonunda kol ve bacaklara ağırlık aktarma 
  • Emekleme pozisyonunda sağ kol-sol bacak denge koordinasyon çalışması 
  • Yerde dizüstü denge çalışmaları 
  • Dizüstü pozisyondan bir ayağı öne alma ve ayağa kalkma egzersizleri 
  • Ayakta denge- koordinasyon egzersizleri 
  • Hemiplejik tarafa yük verme 
  • Merdiven inip-çıkma çalışmaları 
  • Ayak bileği izole tüm yönlere çalışma 
  • Desteksiz yana-öne-geriye yürüme çalışmaları 
  • Denge tahtası üzerinde denge- koordinasyon 
  • Düz çizgi üzerinde tandem yürüme 
  • Omuz-kol- el izole çalışmalar 
  • El için ince motor aktiviteler. 

Tüm bu egzersizler hastanın durumuna göre ftr hekimi ve fizyoterapist tarafından planlanır ve uygulanır. Bu tedavilere ilaveten; 

  • Ağrı için TENS, US sıcak-soğuk uygulamalar 
  • Duyu eğitimi 
  • Konuşma terapisi 
  • Kas atrofisini engellemek için NMES elektroterapi uygulamaları 
  • Spastisiteyi önlemek için el splinti, posterior shell, pasif istirahat ateli (PAFO) ortezleri 
  • Gerekli hallerde spastisite için botox uygulamaları 
  • Düşük omuz, ağrı tedavisi, ayak bileği ve el bileğindeki spastisiteyi önlemek için kinesio tape bant uygulamaları 
  • Johnstone splint uygulamaları 

Son yıllarda klasik rehabilitasyon uygulamalarından başka farklı yeni metodlar da uygulanmaktadır 

Ayna terapisi 

Ayna terapisinde kişi etkilenmemiş uzvunu hareket ettirirken aynadaki görüntüsünü izler. Böylece beyne etkilenmiş tarafın hareketi ile ilgili görsel geri bildirim sağlanmış olur. Bir bakıma beyin, görsel olarak felçli el hareket ediyormuş hissi verilerek kandırılır. Bu yöntemle felçli tarafın hareketinden sorumlu beyin bölgeleri uyarılır 

Zorunlu kullanım tedavisi 

Sağlam tarafın hareketlerinin engellendiği ve zayıf tarafın kullanılmasının teşvik edildiği bir tedavi yöntemidir. Bu tekniğin, inme sonrası hastaların etkilenen kol-el fonksiyonlarının gelişmesinde hayli etkili olduğu gösterilmiştir. 

Hidroterapi 

Hidroterapi (havuz terapisi), suyun kaldırma kuvvetinden faydalanılarak hastalıkların ve fonksiyonel kayıpların tedavi edilmesi yöntemidir. Bu yöntemle vücudun taşıdığı yük azalır, normalde yapılamayan hareketlerin yapabilmesi mümkün olur. 

Lokomat 

Kafa travmaları ve omurilik yaralanmaları, nörolojik veya ortopedik nedenlerden kaynaklanan yürüme yeteneğinin kaybı durumlarında, yürüme yeteneğinin tekrar kazanılması ve geliştirilmesi için kullanılan robotik yürüme rehabilitasyon sistemidir. 

Unutulmamalıdır ki, inme geçirmiş hastalar iyi bir rehabilitasyon ekibi ile yürüyebilir, konuşabilir, hatta günlük yaşam aktivitelerini bağımsız yapabilirler.